Para karşılığı telefon dinleyen şebekeye yönelik soruşturmaya yürüten polisin hazırladığı fezlekeye göre, çeteden dinleme ve takip talep edenler arasında 1. sınıf emniyet müdürleri dahi var. Dinlemenin yanı sıra takip yapıp kişilerin özel hayatını gizli olarak görüntülediği de belirlenen şebeke üyelerinin, görüntünün net olması için termal kamera kullandığı da belirlendi.
Telekulak operasyonu sonrası ortaya çıkarılan yasadışı dinleme trafiğinde emniyet müdürleri de yer alıyor. Soruşturma kapsamında hazırlanan fezlekeye göre, 1. Sınıf Emniyet Müdürü Cengiz Pınarbaşı, çete lideri Mehmet Yanık’tan iki kadının takip edilmesini istiyor. Yanık’ın uzaktan akrabası Emniyet Müdürü Ömer Yanık da bir arsa anlaşmazlığı için şebekeye başvuruyor.
Soruşturma dosyasında yer alan bilgiye göre Emniyet Müdürü Cengiz Pınarbaşı, 2008 yılının Mart ayında Mehmet Yanık’a iki telefon numarası vererek bu telefonların kime ait olduğunun belirlenmesini ve baz bilgilerini istiyor. Mehmet Yanık da Turkcell’de Bilgi İşlem Servisi çalışanı Fatih Bilir vasıtasıyla aldığı bilgileri emniyet müdürü Pınarbaşı ile paylaşıyor. Dosyada telefon numarasını verdiği kadının bulunduğu bölgeyi öğrenmek isteyen Pınarbaşı ile Yanık arasında şu konuşma geçiyor:
Yanık: Abi nokta mı şehir mi
Pınarbaşı: Şehirde de olur nokta da olur
Yanık: İstanbul abi
Pınarbaşı: Nokta olarak nerde
Yanık: Ona baktıracam... Sen sadece lokal girin dedin network’e girin dedin
Yaklaşık 2 saat sonra
Yanık: Abi Call Network 15 dakika evvel Maslak abi
Pınarbaşı: Hı hı anladım tamam kapat
Yanık: İstersen ilerleyen dakikalarda da baktırırız baktıracaksan
Pınarbaşı: Yok yok gerek yok tamam bakarız biz
Akraba telekulak
Dosyada yer alan bir diğer olay da 1. Sınıf Emniyet Müdürü Ömer Yanık’ın uzaktan akrabası Mehmet Yanık’tan memleketi Rize Güneysu’daki arsa anlaşmazlığı için yardım istemesi. Akrabası Mustafa Yanık ile arsa anlaşmazlığı yaşayan Ömer Yanık, Yanık’ın telefon irtibatlarına baktırıyor. Maddi anlaşmazlık yaşadığı bir ismi de şebekeye veren Ömer Yanık, bu isme kayıtlı telefonu kullanan kişinin adreslerini tespit ettirmek istiyor.
Sevgili takibi
Telekulak operasyonu sonrası ortaya çıkarılan yasadışı dinleme kayıtları, işadamlarının sevgililerinin bağlantılarını önlemek için çeteyle bağlantıya geçtiklerini de ortaya çıkardı. BBG yarışmasının ardından ünlü olan Belma İce ile ilişkisi bulunan Bayraktar Holding’in sahibi Hüseyin Bayraktar da çeteden numarasını verdiği sevgilisinin takip edilmesini istemiş.
Emniyet kaynaklarının yaptığı tespite göre 2008 yılı Ocak ayında Fatih Bilir’i arayan Mehmet Yanık, “Hüseyin abinin o numarası vardı hatırlıyor musun 536 yaz bir yere. Bunu bir daha takip et bakayım. Nerelerde kimlerle konuşuyor, ne yapıyor bana bir mail at” diyerek Belma İce’nin takip edilmesini istiyor. Birkaç gün sonra da Hüseyin Bayraktar’ın Bebek’teki işyerine giden Fatih Bilir, Yanık’ı arayarak telefonu Bayraktar’a veriyor. Bayraktar da Yanık’a, “Kardeşimiz geldi. Talimat verdim tam tesadüfen çıkıyordu gereğini yapacaklar” diyor. Görüşmenin ardından çıkışta yeniden Yanık’ı arayan Fatih Bilir’le Yanık arasında şu konuşma geçiyor:
Bilir: İ. ticarete vekalet vereceklermiş ben de vekalet vereceğim, halledeceğiz. Şey diyor on beş milyar. 20 Mart 2008 tarihli diyor, bilmiyorum ne amaçla çıkışını yapmam gerekiyordu o yüzden dedi bilmiyorum onu sen konuşursun. 20 Mart tarihinde nakit olarak ödenecek diye not düşürdü.
Yanık: Sıkıntı yok onda rahat ol başka bir şey dedi mi?
Bilir: Bir de karının biri aramış işte gece şimdi onu aradı beni aramışsın falan diye. Nedir bunların bu karı saplantısı anlamıyorum ya.
Yanık: Sonra konuşacağız müsait değil ben haydi işlerini hallet ondan sonra ara beni.
Bayraktar’ın ayrıca şebekeden ilişkisinin olduğu tahmin edilen Esma G. isimli bir kadının dinlenmesini istediği, şebekenin de bu kadına Ebru kod adını verdiği iddia edildi. Bayraktar’ın şebekeden Aslı S. isimli kadının da telefon dökümlerini istediği, Yanık’ın da Bayraktar’ı arayarak, “Cebimde harçlık yok bana 20 milyar (bin) gönderirsen” diyerek ücret istediği öğrenildi.
Telekulak diyalogları
‘Şu anda Manzara restoranda’
Fezlekeye yansıyan telefon görüşmelerinde şebeke üyeleri takip ettikleri kadınları S7 ve D5 gibi kısaltmalarla kodluyor.
M.Y.: İlk önce bir operasyonumuz var. KÓAğıdı kalemi al yaz Kaşıbeyaz’ı arıyorsun... S7 yani Süreyya... Şeyde değil diyorsun dışarıda değil otelde diyorsun
F.B.: Evet anladım tamam
M.Y.: İkincisi şu anda Manzara restorantta diyorsun. Evet sana da yalan söyledi diyorsun... Tamam mı bu bir. İkincisi saat üçte şeye gidiyor diyorsun, eve gidiyor diyorsun, bugün erken çıkıyor diyorsun.
F.B.: Tamam abi
M.Y.: (Demet isimli kadını kastederek) O kadar yalan söylüyor diyorsun. D5’Ten başka dürüst karı yok diyorsun, bunu da sakın unutma diyorsun. Ben abiye söylüyorum, abi beni dinlemiyor diyorsun. Ne var ne yok her şey D5 diyorsun tamam mı. Bu karıyı da ancak diyorsun Temmuz
Ağustos gibi yapabilirsin diyorsun tamam mı...
F.B.: Tamam okey hadi
‘Müdür yaptı D5’i’
9 Ekim 2008 tarihinde Bilir ile Yanık arasındaki telefon görüşmesinde işadamı Ahmet Kaşıbeyaz’a izlenmesini istediği kadınla ilgili ayrıntılı rapor verildiği bilgisi yer alıyor.
M.Y.: (Ahmet Kaşıbeyaz ve Demet isimli kadını kastederek) Kaşıbeyaz’ı ara şey de
D5’i sormuştu bana. Akşam ne yaptı falan filan diye... D5 iyi bi problem onun tek şeyi şımarıklığı çok şımarttın baba de... Başka sorarsa temiz de. D5 temiz de sorun yok ama fazla şımarmış de baba... D5 orada çalışmış biliyorsun müdür yaptı D5’i... Ne güzel daha eli değmedi yani
‘Gücümü hissettirmek isterim’
Bilir ile Yanık arasında 25 Kasım 2008 tarihinde yapılan görüşmede ise işadamı Ahmet Kaşıbeyaz’ın şebeke üyesi Bilir’i arayarak dert yandığı görülüyor:
F.B.: (Ahmet Kaşıbeyaz ve Demet isimli kadını kastederek) Şimdi baba aradı da müsait misin,... Antep’te içiyor tek başına... 5 kuruşa muhtaç, 25 kuruşa muhtaç kaldım diyor bu bir.... İkincisi çocuklara şey demişsin, O D5 ile evlenecek demişsin... Üçüncüsü onun ağlamasına bakmayın İsviçre bankalarında milyon dolarları euro’ları var demişsin, sen demişsin... Bir de D5 bırakmış gitmiş galiba istifa da etmiş... Nereye kadar gücüm varsa gücümü hisseTtirmek isterim, neredeyse bir şey yapıyorsa haberim olsun...
M.Y.: Tamam tamam deseydin, emredersin deseydin.
F.B.: O D5’i de halledersin artık.
‘MERAK ETTİM, BAKAYIM’
16 Aralık 2008 tarihli görüşmede ise Ahmet Kaşıbeyaz, Mehmet Yanık’ı arayarak izlettirdiği kadının nişanlandığını haber verirken, aralarındaki diyalog fezlekeye şöyle yansıdı:
A.K.: Nişanlanmış canım
M.Y.: Baba bir baktırayım mı?
A.K.: Baktır tabii
M.Y.: Biliyorsun meraklanmam ben. Merak ettim ya bir kapat arayacam şimdi seni bakayım harbiden var mı böyle bir şey... Bir yarım saat müsaade et merak ettim.
KARDEŞLERİ DE ONU DİNLEDİ
Yanık ile Rıdvan Dilmen arasında 13 Nisan 2008’de yapılan bir telefon görüşmesinde Dilmen’i konuşmalarına dikkat etmesi yönünde uyaran Yanık, kardeşleri tarafından dinlendiğini söyledi:
R.D.: Benim huylandığım bir konu var yalnız bir kız var hani akşam... Bu kız ikisinde konuşmadı hocam o gece,..., O gece hani 23.15’te yedisinde kızıyla konuşmuş var ya
M.Y.: Ben sana söylerim hocam. Ben onların hepsine baktım zaten hepsi bilgisayarımda. Ben aldım ben mecbur, bana sorarsın diye diye hepsini bilgisayarıma çektim ben.
‘BABASINA YAKALATIN’
Yanık’ı 28 Mart 2008’de arayan Gülşen adlı kişi, sevgilisi olan kişinin kızını izlemelerini, kızı sevgilisiyle birlikteyken babasına yakalatmak istediğini söylüyor:
Gülşen: Bu kızın sevgilisiyle buluştuğu gün babasına yakalattırmak istiyorum
M.Y.: Bugüne kadar 15-20 tane işin bitti. Bunların karşılığında ben yekün bir şey isterim
Gülşen: Sen bunu hallet ben sana hatun ayarlarım. Bu olayı mutlaka çözmeni istiyorum. Gerekirse takip et istihbarat kur buluştuğu anda.
DİYETİ NEYSE KES: 10 BİN DOLAR
Şüphelilerden Rahim Zafer 28 Temmuz 2008’de Yanık ile yaptığı görüşmede 150 bin dolar dolandırılan bir kadının kendisinden yardım istediğini belirtirken aralarındaki diyalog fezlekeye şöyle yansıdı:
R.Z.: Ya bu özel büyük bir şirkette çalışıyor, bir yerlerden baya bir para kaptırmışlar birilerine, onunla ilgili şeyleri istiyor
M. Y.: Tamam diyet neyse sen diyeti kes. Sen hemen bana numarayı at. 1 saatte ben sana gönderirim. Ne kadar dolandırmış onu öğren.
R.Z.: 150 bin dolar
M.Y.: Hemen 10 bin dolar bıraksın sana.
‘GEVEZELİK YAPMASIN’ UYARISI
Fezlekede yer alan 28 Ocak 2008 tarihli görüşme kayıtlarında Murat Kaşıbeyaz’ı arayan Yanık, ‘vergici’ olarak nitelendirdiği Mustafa adlı bir kişiyle ilgili dinlenebileceği uyarısı yaparak şunları söylüyor:
M.Y: Bu vergici var ya... Mustafa var ya... Sağa sola konuşuyor yakar kendisini haberiniz haberi olsun yani... Gevezelik yapmasın herkes telefonuna dikkat etsin falan filan... Takip ediliyor falan... Sen bunu toparla güzel bir şekilde söyle ona kendini yakar... Gereksiz konuşmasın yani dijital anlamda hiç konuşmasın... Telefonda konuşur belki ama... Telefonla hiç konuşmasın gevezelik yapıyor yapmasın.
‘Zifiri karanlıkta ayna gibi çekiyorlar’
23 Şubat 2008’de Yanık ile Olcay Zihni Akay arasında geçen telefon görüşmesinde Melike Tuba Güral ile Serdar Tolga Aras’ın gizlice görüntülenmesi fezlekede şu şekilde yer alıyor:
M.Y.: Yoldayım evet çekmiyor şey... Peki bayağı bir görüntüleri var mı?
O.Z.A.: Var tabii abi çocuklarda infra kamera var abi zifiri karanlıkta ayna gibi çekiyorlar ya... Ha onu diyecektim bak çok iyi çok yaşa dedi ki bunlar öpüşürken dedim abi adam öpmüyor karı öpmüyor biz tutup birbirine mi öptüreceğiz yani affedersin istersen dedim gidelim odaya s...ş anında dedim şey yapalım yani tövbe estağfurullah öyle bir mantık var mı olur mu öyle bir şey dedim abi ya e tamam olur o zaman dedi yani öyle mi abi yanlışmıyım şimdi.
‘Telekulak’ta 4 kişi serbest
Operasyon kapsamında geçtiğimiz salı sabahı gözaltına alınan ve emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakılan Çeşme Sheraton otelinin ortaklarından Adil Dilek ile Kaşıbeyaz restoranın sahibi Ahmet Kaşıbeyaz, dün soruşturmanın yürütüldüğü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Beşiktaş’taki adliye binasına gelerek ifade verdi. Sabah saatlerinde avukatı ile adliyeye gelen Adil Dilek Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali’ye yaklaşık 2 saat ifade verdi.
Dilek, ifadesinin ardından adliyeden çıkarken basın mensuplarının sorularına, “Şüpheli değilim. Tanık olarak ifade verdim. Telefon görüşmelerinde ismim geçmiş. O yüzden savcı beni çağırarak ifademi aldı” yanıtını verdi.
Bu arada Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlanan gözaltındaki 4 kişi de dün savcılığa sevk edildi.
Telekulak operasyonu kapsamında gözaltına alınan Hayrettin Karasu, Barış Hacıfazlıoğlu, Secaattin Güney ve Olcay Zihni Akay, soruşturmayı yürüten Hakan Karaali tarafından sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı.
Telekulak operasyonu kapsamında bugüne kadar aralarında Rıdvan Dilmen’in de bulunduğu 36 kişi gözaltına alındı. Dilmen ile birlikte 16 kişi emniyet ve savcılıktaki sorgularının ardından serbest kalırken, emniyetteki 20 şüphelinin ise ifadesi alınıyor.