12 Ağustos 2010 Perşembe

Rıdvan Dilmen hakkında karar verildi


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bir suç örgütünün yasa dışı dinleme yaptığı iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında eski milli futbolcu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen’in de aralarında bulunduğu 29 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verirken, 35 kişi hakkında ise iddianame hazırladı.


TELEKULAK Operasyonu kapsamında haberleşmenin gizliğini ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan ve şüpheli olarak savcıya ifade veren Rıdvan Dilmen’i, eski futbolcu Tanju Çolak, eşi Ayşenur Dilmen ve sevgili olduğu öne sürülen Nilay Yılmaz’ın şikayetçi olmaması kurtardı.
Telekulak soruşturmasını yürüten savcı Hakan Karaali, Rıdvan Dilmen’in de arasında bulunduğu 29 kişi hakkında dava açılmasına yer olmadığına dair karar verdi.
Savcı Karaali tarafından hazırlanan 100 sayfalık iddianamenin İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmesi ile arasında işadamı Ahmet Kaşıbeyaz, Erol Güral, Rıza Güral ve Çeşme Sheraton Oteli’nin ortaklarından Adil Dilek de bulunduğu 35 sanık hakkında ise 1 yıl ile 113 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Türkiye Futbol Federasyonu eski Yönetim Kurulu üyesi işadamı Tahir Kıran’ın da arasında bulunduğu 16 kişi müşteki olarak yer aldı.
Hakkında takipsizlik kararı verilen Rıdvan Dilmen tarafından iletişim bilgilerinin temin edildiği öne sürülen eski futbolcu Tanju Çolak ise iddianamenin müştekileri arasında yer almadı.
RIDVAN DİLMEN’DEN ŞİKAYETÇİ OLMADILAR
Savcı Hakan Karaali kararında, Rıdvan Dilmen ile sanıklardan Mehmet Yanık arasındaki görüşme döküm içeriklerinden, Nilay Yılmaz’ın özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiği kanaatinin doğduğunu ancak Yılmaz’ın şikayetçi olmadığını belirtti.
Eski futbolcu Tanju Çolak’ın ise haberleşmenin gizliliğini ihlali nedeniyle şüpheli Rıdvan Dilmen’den şikayetçi olmadığını ifade eden savcı Hakan Karaali, Çolak’ın eylem nedeniyle Mehmet Yanık, Fatih Bilir’den şikayetçi olduğunu kaydetti. Eski Futbolcu Rıdvan Dilmen’in sanıklardan Mehmet Yanık ile 28 Kasım 2008 tarihli telefon görüşmesinde Tanju Çolak’ın telefon görüşmesinin temininden söz edildiği, bu konuyla ilgili taraflar arasında başka bir görüşmenin olmadığı ifade etti. Tanju Çolak’ın görüşme dökümlerinin temin edildiğine dair SMS ya da elektronik posta kaydının da tespit edilmediği dolayısıyla Tanju Çolak’ın haberleşmesinin gizliliğinin ihlal edildiğine dair delil bulunmadığını kaydetti.
Savcı Hakan Karaali dava açılmasına yer olmadığına dair kararında Rıdvan Dilmen’in görüşme dökümlerini temin ettiği eşi Ayşenur Dilmen’in de şikayetçi olmadığını belirtti.
ESKİ EŞİNE TAZMİNAT VERMEK İSTEMEYİNCE ÇETE DAVASINDA SANIK OLDU
Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali tarafından hazırlanan iddianamede 14 yıla kadar hapsi istenen işadamı Erol Güral’ın şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtığı eski eşi Melike Tuba Şanlıoğlu’nun Güral’dan 2 milyon TL maddi, 2 milyon TL manevi tazminat talebinde bulunduğu ayrıca haricen 75 milyon dolar istediği öne sürüldü. Eşine tazminatı ödemek istemeyen Erol Güral’ın, yine davanın sanıkları arasında yer alan ve 14 yıla kadar hapsi istenen babası Rıza Güral’ın da bilgisi dahilinde Melike Tuba Şanlıoğlu’nun kendisini aldattığı yönünde delil temin ederek mahkemeye sunmaya karar verdiği ifade edildi.
Erol Güral ve Rıza Güral’ın bu amaçla 42,5 yıla kadr hapsi istenen Ahmet Kaşıbeyaz, 11,5 yıla kadar hapsi istenen Adil Dilek aracılığıyla suç örgütünün lideri olan Mehmet Yanık ile bağlantı kurduğu 10 Ocak 2008’de Ahmet Kaşıbeyaz’a ait restaurantta bir araya geldikleri öne sürüldü. Yapılan toplantıda ilk aşamada Melike Tuba Şanlıoğlu’nun GSM hatları ile yaptığı tüm görüşmelerin dökümlerinin alınmasına karar verildiği kaydedildi.
ESKİ EŞİNİN AVUKATINI TAKİP ETTİRDİ
Sanıklardan Ömer Yaprak ve Ahmet Kaşıbeyaz’ın aracılığı ile müşteki Melike Tuba Şanlıoğlu’nun boşanma davasında vekilliğini yapan Serdar Toga Aras’ın gizli olarak takibine karar verildiği, Şanlıoğlu ile Aras arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarabilmek amacıyla hareket ederek takibe aldıkları iddia edildi.
Melike Tuba Şanlıoğlu ile Çengelköy Kordon Resraurantta bir araya gelen ve yemek yiyen Serdar Tolga Aras’ın takibe alındığı, yapılan fiziki takip sonrası Şanlıoğlu ve Aras’ın İstanbul Dedemanoteline birlikte gittiklerinin belirlenmesi üzerine, fiziki takibin sürdürüldüğü belirtildi.
Melike Tuba Şanlıoğlu ile Serdar Tolga Aras’ın otelden birlikte çıktıklarını ispatlamak amacıyla resmi tutanak düzenlenmesini temine yönelik olarak, fiziki takipte kullanılan aracın kasıtlı olarak Serdar Tolga Aras’ın kullandığı 34 AS 30 plakalı araca arkadan çarptığı, Aras’ın olay yerinden ayrılması nedeniyle resmi kaza tespit tutanağının düzenlettirilemediği ifade edildi.
Hukuka aykırı bir şekilde temin edilen fotoğrafların şüpheli Erol Güral ve vekili Avukat Ömer Doğan tarafından 27 Şubat 2008’de Üsküdar 3’üncü Aile Mahkemesi’ne ibraz edildiği, ayrıca şüpheli Erol Güral’ın konutunda 06 Haziran 2010 tarihinde yapılan aramada, hukuka aykırı bir şekilde yapılan izleme sonucu elde edilen fotoğraflarla kamera çekimlerine ilişkin görüntülerin ele geçirildiği ifade edildi.
KENDİSİNİ GENERAL OLARAK TANITIP GÜVEN SAĞLAMIŞ
İddianamede çete lideri olduğu gerekçesi tutuklanan ve 113 yıla kadar hapis cezası istenen Mehmet Yanık’ın bir GSM firmasında çalıştığı ayrıca profesyonel futbolculuk yapması nedeniyle spor camiasında da çevresinin bulunduğu belirtildi. Kendisinin bazı sanıklara Bülent Keskin ismi ile tanıtarak istihbarat birimlerinde görev yaptığını, zaman zaman da kendisini general olarak tanıtıpGüneydoğu bölgesinde terör örgütüne yönelik operasyonlara katıldığını söylediği belirtildi. Sanıklardan Zafer Çalışkan ile birlikte hareket ettiği öne sürülen Mehmet Yanık’ın, istihbaratçı olduğu ve önceden çalıştığı iletişim şirketindeki bağlantıları nedeniyle iletişim dökümlerine ulaşabildiği, hatta dinleme yapabildiği konusunda bazı sanıkları inandırdığı kaydedildi.
Ahmet Kaşıbeyaz ve Adil Dilek’in savcılık ifadelerinde Mehmet Yanık’ın bir yemek sırasında kendilerinden şehir bir başçavuşun ailesine av alacağını söyleyerek toplam 25 bin TL talep ettiği öne sürüldü. Adil Dilek’ten de camiiye yardım adı altında 5 bin TL aldığı belirtildi.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/ridvan-dilmen-hakkinda-karar-verildi/turkiye/sondakika/11.08.2010/1275186/default.htm